Hindistan’da yaşanan ve salgın gibi yayılan tecavüz olaylarına karşı alınan ölüm cezası kararının ardından, Batı Bengal eyaletinin başkenti Kalküta’da bir stajyer kadın doktorun tecavüze uğrayıp öldürülmesiyle başlayan olaylar ülke genelinde büyük bir protesto dalgasına neden oldu.
9 Ağustos’taki korkunç tecavüz ve cinayet olayının ardından Hindistan genelinde kadınlar, “Geceyi geri al” sloganıyla sokaklara çıkarak protestolar düzenlemeye başladı. Sosyal medyadaki çağrıların etkisiyle binlerce kadın, yağmura rağmen Kalküta başta olmak üzere Batı Bengal eyaletinde yürüyüşler gerçekleştirdi. Delhi, Haydarabad, Mumbai ve Pune gibi şehirlerde de benzer protestolar düzenlendi.
Kalküta’daki protestoların genelinde barışçıl bir atmosfer hakimdi. Ancak, kadın doktorun çalıştığı hastaneye girip acil servisi yağmalayan küçük bir grup erkek, polisle çatıştı. Polis, göz yaşartıcı gaz kullanarak grubu dağıtmaya çalıştı. Kadınlar, pankartlar taşıyarak, yüzlerini cep telefonları ve mum ışıklarıyla aydınlatarak adalet taleplerini dile getirdi. Yürüyüşlere erkekler de destek verdi.
Protestolara katılan kadınlar arasında öfke ve hak arayışı net bir şekilde görülebiliyordu. Bazıları çocuklarıyla birlikte sokaklara dökülerek gelecek nesillere örnek olmaya çalıştı. Kadınlar, “Adalet istiyoruz” sloganları atarak, kadınlara yönelik şiddete ve ayrımcılığa karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulundu.
Kalküta’daki olayın ardından ülke genelindeki çeşitli şehirlerden çok sayıda doktor, meslektaşlarının maruz kaldığı şiddeti protesto etmek amacıyla süresiz grev kararı aldıklarını duyurdu. Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmayı amaçlayan protestolar, Hindistan genelinde ses getirdi ve toplumsal bir uyanışın habercisi oldu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.